YAŞ DÜZELTME DAVASI

YAŞ DÜZELTME DAVASI

Kişinin kimliğinde yer alan doğum tarihini değiştirmesi amacıyla açılan davalardır. Nüfus kaydında bulunan bilgiler, mahkeme kararı olmadan değiştirilemez. Yaş büyütme ve küçültme davalarında prosedür aynıdır. Kişi mahkemeden yaşının küçültülmesini isteyebileceği gibi büyütülmesini de isteyebilir.  Haklı sebepler olduğu takdirde yaş düzeltme davasının ikinci kez açılması mümkündür.

Yaş Düzeltme Davası Şartları

Yaş büyütme küçültme davası kişinin istediği zaman açabileceği bir dava değildir. Davanın açılabilmesi için belli başlı şartlar bulunmaktadır.

Bunlar;

  • Kişinin hastane ya da doğum evinde doğmamış olması,
  • Dış görünüşün iddia edilen yaşa uygun olması,
  • İddia edilen yaşta bir kardeşin bulunmaması,
  • Haklı bir sebebin bulunması.

Yaş düzeltme işlemlerinin yapılabilmesi için yukarıdaki şartların olması gerekmektedir.

Kemik Yaşı

Kemikler insan vücudu gibi yaşa göre gelişim gösterir, kişinin kemik yapısı itibariyle oryaya çıkan yaşı kemik yaşıdır.

Kemik Yaşı Ölçümü

Gerçek yaşın ortaya çıkması için kemik yaşına bakılabilmektedir. Yaş tespitinde en önemli ve güvenilir yöntemlerdendir anca kemik yaşında 1-2 yıl kadar farklılık olabilmektedir.

Yaş Büyütmek

Yaş büyütmek isteyen kişinin mahkemeye başvurması gerekmektedir. Kimlikte yazılan yaşın büyütülebilmesi ancak mahkeme kararıyla mümkündür. Yaşını büyütmek isteyen kişinin ikamet ettiği yerden Asliye Hukuk Mahkemesine başvurup yaşını büyütmeyi talep etmesi gerekmektedir.

Yaş Küçültmek

Yaş küçültmek isteyen kişinin mahkemeye başvurması gerekmektedir. Kimlikte yazılan yaşın küçültülebilmesi ancak mahkeme kararıyla mümkündür. Yaşını küçültmek isteyen kişinin ikamet ettiği yerden Asliye Hukuk Mahkemesine başvurup yaşını büyütmeyi talep etmesi gerekmektedir.

Yaş düzeltme davalarında, gerekli araştırmalar ve incelemeler yapıldıktan sonra koşulların sağlanması durumunda kişinin yaşının düzeltilmesi mümkün hale gelecektir.

Görevli Mahkeme

Yaş düzeltme davalarında görevli olan mahkeme Asliye Hukuk Mahkemesidir.

Zamanaşımı

Yaş düzeltme davalarında herhangi bir zamanaşımı süresi yoktur. Dava her zaman açılabilir.

Dava Süresi

Yaş düzeltme davaları kısa süren davalardır. Süre değişkenlik göstermektedir ancak genellikle 2 ila 4 ay sürmektedir.

Yaş düzeltme davası tanık

Yaş düzeltme davalarında gerçek yaşın ortaya çıkarılması için bir takım delile başvurulur, bu delillerden en fazla başvuruluna ise tanıklardır. Tanık sayısı açısından bir sınırlama bulunmamaktadır ancak tanığın iki kişiden az olmaması daha avantajlı bir durumdur. Hastane raporu olmaması ve kemik yaşının da tespit edilememesi durumunda tanıklara başvurulabilir.

“Dava; nüfus kayıtlarının düzeltilmesi istemine ilişkindir. İzmir 12. Asliye Hukuk Mahkemesince; davacı … ve vasisi …’in yerleşim yeri adreslerinin “…/…” olduğu gerekçesi ile yetkisizlik kararı verilmiştir. … 1. Asliye Hukuk Mahkemesince; 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 36. maddesinin 1/a bendinde nüfus kayıtlarına ilişkin düzeltme davaları düzenlenmiş olup, bu davalarda yetkili ve görevli mahkemenin düzeltmeyi isteyen şahısların yerleşim yeri adresinin bulunduğu yerdeki asliye hukuk mahkemesi olduğu hükme bağlanmıştır. Dava 5490 sayılı Kanunun 36. maddesi uyarınca nüfus kaydının düzeltilmesine ilişkin olup, bu tür davalardaki yetki kuralı kamu düzenine ilişkin ve kesin nitelikte olmadığı gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir. 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 36. maddesinin 1/a bendine göre nüfus kayıtlarına ilişkin düzeltme davaların, düzeltmeyi isteyen şahıslar ile ilgili resmî dairenin göstereceği lüzum üzerine Cumhuriyet savcıları tarafından yerleşim yeri adresinin bulunduğu yerdeki görevli asliye hukuk mahkemesinde açılması gerekir. Bu yer mahkemesinin yetkisi itiraza tabi olmayıp kamu düzenine ilişkin kesin yetkidir. Dolayısıyla mahkemece itiraz olup olmadığına bakılmaksızın bu husus mahkemece resen gözetilir. Türk Medeni Kanununun 411. maddesine göre, “vesayet işlerinde yetki, küçüğün veya kısıtlının yerleşim yerindeki vesayet dairesine aittir. “Aynı Kanunun 19. maddesinde de; “Bir kimsenin ikametgahı, yerleşmek niyetiyle oturduğu yerdir…” hükümlerine yer verilmiştir. TMK’nın 412. maddesinde, vesayet makamının izni olmadıkça vesayet altındaki kişinin yerleşim yerini değiştiremeyeceği hükümlerine yer verilmiştir. Dosya kapsamında davacı … ve vasisi …’in yerleşim yeri adreslerinin “…/…” olduğu anlaşılmıştır. Buna göre uyuşmazlığın … 1. Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp, çözümlenmesi gerekmektedir. “

AVUKAT

Daha fazla bilgi ve her türlü hukuki danışmanlık için bize ulaşabilirsiniz.

Yorum bırakın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir